22 Haziran 2015 Pazartesi

TAKLİT USTASI BUKALEMUN



Boyu 20-30 cm olup ağaç dallarında yaşar. Derisinin içinde yer alan kromatofor denilen renk hücreleri sayesinde rahatlıkla renk değiştirerek yılan, yırtıcı kuş gibi düşmanlarından kendini korur. Bulunduğu ortama göre renk değiştirebildikleri gibi belli etmek istedikleri duygulara göre de renk değiştirebilirler. Derilerini sarı, yeşil, kırmızı tonlarına, kestane rengine ve siyaha çevirebilir, benekler ve çizgiler oluşturabilirler.




Bukalemunlar böceklerle beslenirler. Dilleri boylarının yaklaşık 1-1,5 katı uzunluğunda, hareketli, uzun, vantuzlu ve yapışkandır. Dilini avının üzerine uzatır ve yakalayarak ağzına atar. Göz kapakları kalındır. Gözleri birbirinden bağımsız olarak hareket eder. Bir gözü sağa bakarken diğeri sola bakabilir. Her ayağında ki beş parmak, iki bölüme ayrılarak kıskaç biçimini alır ve ağaç dallarına rahat tutunmasını sağlar. Çok yavaş yürürler.



Bukalemunlar toprağın üzerinde yürüme ve çukur açmada çok zorlanırlar. Bukalemunlar yaz sonunda toprağa kazdıkları çukurlara birkaç düzine yumurta bırakarak üzerlerini toprakla örterler. 3-4 ay içinde yavrular yumurtadan çıkarak hemen avlanmaya başlarlar.



Güney Avrupa’da, Japonya ve Kuzey Afrika’da tek türü, adi bukalemun( Chamaele on chamaeleon ) yaşar. Bu türün yumurtlayarak çoğalmasına karşın, Doğu Afrika’nın dağlık bölgelerinde yaşayan Bitoeniatus doğurgandır. Madagaskar’da yaşayan boynuzlu bukalemun( Leandria Perarmata ) başında ve sırtında kemik çıkıntıları bulunur.

Aşağıdaki videoda bukalemunun yumurtadan çıkış anını izlemeniz mümkün.


21 Haziran 2015 Pazar

TÜRLERİNE GÖRE EN BÜYÜK 10 DİNOZOR

    
ARGENTİNOSAURUS

Argentiııosaurus: Bazı paleontologlar  daha büyük dinozorlar olduğunu söylese de Argentinosaurus, büyüklüğü tamamıyla kanıtlanmış bir tür.


    Adını fosillerinin bulunduğu Arjantin'den alıyor. Otobur olan bu dev dinozor başından kuyruğuna kadar tam 36,5 metre uzunluğundaydı. Ağırlığı ise 100 tondan fazlaydı.



SAUROPOSEİDON

Sauroposeidon: Yunan deniz tanrısı Poseidon'dan  ismini  alan Sauroposeidon'un  en büvük dinozor olduğuna inanılıyor. Argentinosaurus'tan 50 ile 60 ton daha ağır olan bu dinozorun sadece boynu 12 metreden uzundu.





SPİNOSAURUS

Spinosaurus: Bilinen en büyük etobur aslında T-Rex değil. Timsaha benzeyen bir ağız yapısına sahip olan Spinosaurus çok daha büyük bir cüsseye sahip.Genellikle et ve balıkla besleniyordu. Yaklaşık 15 metre boyunda ve 7 ton ağırlığındaydı. Bu ölçüleriyle etoburların  kralı olduğu söylenebilir.

QUETZALCOATLUS



Quetzalcoatlus: Uçan en büyük dinozor  Quetzalcoatlus'tu. Adını kanatlı Aztek tanrısı olan Quetzalcoatl'dan alıyor.
Kanatlarının boyu yaklaşık 14 metreye ulaşıyordu. Zürafayla aynı yüksekliğe sahipti.



LİOPLEURODON
Liopleurodon: Uzun, kalın, çivi dişli bir çeneye sahip olan Liopleurodon aynı zamanda hantal bir cüsse  ve gayet iri yüzgeçlere sahipti. Günümüzde yaşayan köpekbalığı ile orka balinası karışımı bir canlıya benziyordu. Bu yüzen dev canlının boyunun 15 metreyi geçtiği, ağırlığının da 30 tonu bulduğu tahmin ediliyor.Günümüzdeki en büyük köpekbalıklarının bile taş çatlasa 3 ton ağırlığında olduğu düşünüldüğünde, bu canlının boyutlarının ne kadar etkileyici olduğu ortaya çıkıyor.


SHANTUNGOSAURUS


Shantungosaurus: Ördek gagalı bu dinozor, geç Kretaî çağının en sık görülen otoburlarındandı. Şu ana dek bilinen en büyük ördek gagalı dinozor olan Shantungosaurus'un boyu 15 metreden uzundu. Ağırlığı ise 50 tonu buluyordu. Bu koca cüssesine rağmen,  avcılardan kaçarken iki ayağı üzerinde koşabildiği de güçlü söylentiler arasında.


UTAHRAPTOR

Utahraptor: Genellikle raptorlar arasında  hızıyla ünlü olan hindi boyuda olan  Velociraptor bile Utahraptor ile kıyaslandığında oldukça yavaş kalıyordu.680 kilodan ağır çeken Utahraptor’un boyu da 6 metreyi geçiyordu.




MOSCHOP




Moschop: Memeliye benzeyen sürüngenler olarak tanımlanıyordu Moschoplar. Küt suratları olan bu yaratıklar, düz ayakları ve dört bacaklı görüntüleriyle günümüzdeki inek ve kurbağa karışımı bir canlıydı.
Bu dinozor, 6 metrelik boyu ve birkaç tona ulaşan cüssesiyle, yaşadığı zamanın en iri kara canlısıydı.

SARCOSUCHUS

Sarcosuchus:  Namıdiğer Süper Timsah. 12 metrelik boyu ve 8 tonluk ağırlığıyla günümüz timsahlarının iki katı uzunluğa ve on katı ağırlığındaydı.Koca cüssesine rağmen tam bir timsah gibi yaşayan bu canlı, Kretase çağında yaşadı. Afrika nehirlerinde, kıyıya fazla yaklaşan dinozorları avlayarak besleniyordu.





Shonisaurus: Biçimli, hidrodinamik ve suda yaşayan bu dinozor, mavi balinayla yunus arası bir canlıya benziyordu.Bu dinozorlar genelde Triasik çağda yaşadı. 15 metre uzunluğundaydı ve ağırlığı 30 tonu buluyordu.





EZAN OKUNUNCA KÖPEKLER NEDEN ULUYOR?


   Köpekler ezan okununca neden ulur konusuna gelmeden önce köpekler hangi durumlara neden ulur önce bu konuya değinelim. Köpekler kurtlardan  daha fazla havlasalar da onlardan daha az ulurlar. Neden kurtla kıyaslama yapıyoruz dersek iyi bilinen bir gerçek var ki oda kurtlarla köpeklerin akraba olduğudur. Uluma meselesine dönecek olursak  köpeklerin kurtlardan az ulumasının sebebi toplumsal yaşamlarındaki farklılıktır.
    



   Ulumanın, sürüyü bir araya toplama, birlikte hareket etme gibi eylemleri gerçekleştirme işlevi olduğundan ve yabani doğada çok sık kullanılmaktadır. Kurtlar genellikle ava çıkmadan önce ve sabah erkenden yola çıkmadan önce ulurlar. Evcil köpekler ise sahipleri tarafından devamlı beslendiğinden,ilgi gördüğünden dolayı sürü ihtiyacı hissetmezler.  Evcil köpekler zorla bir yere kapatıldıklarında duyduğu yalnızlık dürtüsünden veya kızışmış bir dişiden uzak tutulunca üreme dürtüsünün engellenmesinden dolayı ulumaları alışılagelmiş doğal bir durumdur.
     

      Şimdi gelelim köpeklerin ezan okunduğunda uluma meselesine. Bu konuyla ilgili çeşitli görüşler öne atılmasına karşın bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum söz konusu değildir. Konuyla ilgili görüşler şu şekilde:
  
Görüş 1: “Köpekler ezan okunduğunda  cinler ve cin taifesinden  olan şeytanlar ezanı duyamayacakları yere kadar yellene yellene kaçarlar.” Bu kısmı hadislerle de doğrulanmıştır. “Gözlerinde perde olmayan köpekler de bu ani ve birden olan kaçışmayı gördüklrinden bir tehlike olduğunu sezer ve sahibini, ev halkını veya sürüyü bir tehlike olduğuna karşı uyarır.” 
     
Görüş2: “Ezan o kadar etkileyicidir ki ezan okununca köpekler de uluyarak zikre dururlar. Çünkü doğadaki tüm canlıların zikir halinde olduğu hadislerde bildirilmiştir.”
    
Görüş3: “Köpekler aşırı sese mağruz kadıklarında  bunu bir tehdit olarak algılıyor ve uluyarak sahibini uyarıyor.”
   
Görüş4: “Köpeklerin yanında sesli uzun hava gibi müzikler çalındığında ya da söylendiğinde köpekler de bu ritme ayak uyduruyor ve ulumaya başlıyor. Ezanda uzatılarak mikrofondan söylendiği için köpek uluyarak eşlik ediyor”
    
Görüş5: “Köpeklerin kulakları çok hassas olduğundan  cami hoparlörünün frekansı köpekleri rahatsız eder ve bu yüzden köpekler ulumaya başlar. Köpeklerin işitme aralığı frekansı 15-50000 Hz’dir.”
   
 Görüş6: “Ezan okununca gökten rahmet melekleri iner ve bunu gören köpekler de  ulumaya başlar.”

  Görüldüğü gibi verilen görüşler birbirinden oldukça farklı ve yoruma dayalıdır. Bu konuyla ilgili bilimsel deneyler yapılmadan tam olarak çözüme ulaşılacağını söylemek mümkün olmaz. Gerisi sizin yorum ve kabullenme sürecinizde biten bir konu. 





SEVİMLİ DOSTLARIMIZ

Pek çoğumuzun bir evcil hayvanı olmuştur hiç şüphesiz. Kimilerine göre o sevimli yaratıkların bizimle yaşamasının bize bir faydası yoktur ama onların şirinliklerinden yada sevimliliklerinden de vazgeçemiyoruz. Onları beslemek onlarla vakit geçirmek bize iyi geliyordur. İş hayatının yoğun ve yorucu temposundan sonra sizi dinlendiriyor da olabilirler. Belkide çocuğunuz yerine koyup sevmişsinizdir onları. Kim bilir belkide tek varlığınız olabilirler. 

İşte bu dünyada beraber yaşadığımız ve pek çok ihtiyacımızı karşıladığımız ve belkide değerini bile bilemediğimiz hayvanlar aleminin objektiflere yansıyan komik ve bir o kadar da şirin hallerine tanık olalım hep beraber.



- Ne dedin ha? Ne demek matematikten zayıf aldım ha ne demeek? Geberteyim mi ha şimdi seni?

- Amaaa annee. Hoca anlatmadığı yerden sorduu.



-  Oy benim gıymatlı dostuum. Sıcacık bağrında sıcacık koynunda öleyim hee?

-  Tamam kes traşı. Bi uyutmadın ya! Yat zıbar artık sende.




- Vayyy anasınııı!!! Bu telefonun selfie kamerası bi harikaa anasını satiim! Kaç paradır ki la acaba?



- Yok yaaaaaa! Yemezleer! Oraya geleyimde düdükleyin beni hemii?




- Hahahaha Hihi Hohoho! Lan Ziyafettin bu ne biçim fıkraydı ya karnım ağrıdı gülmekten.
 



- Arkadaşlar günde üç kere fırçalıyorum. Ondan bu kadar ışıl ışıl söylemesi ayıp :)



- Bir daha  baraja geçenin ben....Uuufff çok acıdıı!






- Groyum emmeee,para desen bendee,yağışıklılık desen gene bendee, ulan öleyim ben bana yaaa!! Aşığım arkideş gendime!!




- Nabeeer, noolduuu,hani geçemezdiiik. Aldınızmı boyunuzun ölçüsünüü he he he...





- Eveet gönül dostlarıım. Bu günkü şiir dinletisinde sizlerin arasında bulunmaktan onur duyuyorum.






- Lan iyice kirlendim, bi banyo mu yapsam acaba.




- Noooluur Nooluur bu tableti al bana anneee noooluuur. Söz bak hiç yaramazlık yapmicaam bundan sonraa!!





- Lan laaan. Napıyo bunlaaar? Tüüh terbiyesizler. Ayıp ayııp.



- Hop dedik bilader. sana bi daha kız kardeşimizin yanından bile geçmicen demedik mi haaa.. Deşiim mi la! Deşiim mii ha!

- Yapmayın abii, ayağınızın kirini yiyeyim yapmayın. Biz birbirimizi seviyooz. Sevenleri ayırmayıın.



- Lan bi tur ver lan hadi lan bi tur ver nolcak sankii.

- Olmaz panpa babam kızar.





- Offf anam oof. Dediydilerdi de inanmamıştım. Meğersem acı acı yemenin acı acı çıkarması oluyomuş hakkaten. Ama çiköfte de pek güzeldi.





- Ulan bu seferde eve boş dönsek hanım valla balkondan atar.



- Bütün kızlar toplandık,toplandık toplandıık. Altın gününe toplandık,tooplandık toplandık.








- Yetey laan yeteey. Büyüdüm aytık. Çocuk muameyesi yapmayın banaa! Alın aytık şu cep teyefonumu.






- Hayat Maksimumdaaaa. La la laa la laa laa.




- Anne!
- Sen benim yavrumsan bu kim lan o zamaaan.
- Benim daha önce hiç annem olmadı.Size anne diyebilir miyim amca?






- Allah'ım güç ver bana sığındım sanaa. Dayanamıyorum yeter artık çektiklerim sabır ver banaa.




- İyi yedik haa. Yerimden kalkacak gibi değilim yemin ediyorum.





- Bu gün şöyle bi güzellik banyosu yapayım. Sevgilimle buluşucam da.







- Neeeeeeeyyy. Vay anasınııı. Oluum bu neeee?



- Eveeet hanımlaaar. Kalçaları hafif hafif daireler çeklinde sallıyoruz. Ohh oh ohhh. Yandaaan. Hadi hanımlaar olmuyoor.






- Vuhuuu. 90x60x90. Yavruum bu ne güzellik. Kııız hepsi senin miii?




- Bu gün de tembelliğim üzerimde nedense..






- Eveet bu sefer olduu. Kesin bu sefer kimse tanıyamaz beniii.








- Yurttan sesler korosu.

Eyvaah basıldık Selmaa